Konu: Bitti dediğimizde biter mi sahiden aşk? Yoksa ikinci bir şansı hak eder mi?
Esra her zamanki sabahlardan birine uyandığını sanırken bir anda Ozan’ın haberleriyle, televizyondaki görüntüsüyle, billboardlardaki kocaman resimleriyle çevrelenmiş bulur kendini. İki yıl önce boşandığı eski kocası Ozan her yerdedir. Hem de çok değişmiştir. Esra bıraktığında meteliğe kurşun atan Ozan bambaşka biri olmuştur artık. Çok başarılıdır, çok yakışıklıdır ve çok zengindir. Ozan’ın bulduğu sosyal medya uygulaması sayesinde hayatı değişirken Esra yerinde saymıştır. Esra daha bunların şokunu atlatamadan Ozan’la karşı karşıya gelir. Fakat eskiden Esra’yı canını verecek kadar seven Ozan yoktur artık karşısında. Soğuk, kibirli, Esra’ya öfke dolu bir adamdır karşısındaki.
Bu karşılaşma ikisinin de bitti sandıkları duygularını harekete geçirir. İşin tuhafı ikisi de bambaşka şeyler hatırlar evliliklerini düşününce. Esra için evlilik demek güvenli bir sığınak demektir. Babasının maceraperest ticaret hayatı yüzünden iflaslarla, hacizlerle dolu bir çocukluk geçiren Esra, babasına çok aşık olan annesinin bu aileyi ayakta tutmak için ne kadar uğraştığına tanık olmuştur. Aşk buysa ben yokum diye düşünen Esra, kendisini çok seven, güvendiği biriyle evlenmeyi kafasına koymuştur. Ozan’sa daha ilk görüşte Esra’ya sırılsıklam aşık olmuştur. Esra Ozan’ı görür görmez aradığı kişinin o olduğunu anlar ve kısa sürede evlenirler. Ancak Ozan’ın hayallerindeki işi yapabilmek için düzenli işinden istifa etmesiyle Esra’nın güvenli sandığı liman bir anda yerle bir olur. Ozan’ın yaratıcı fikirlerine bir türlü yatırımcı bulamaması yüzünden evin geçimi tamamen Esra’ya kalır. Esra kirayı ve faturaları ödeyebilmek için birkaç işte birden çalışmaya başlar. Annesi gibi olmamak için mantık evliliği yapan Esra annesinden beter bir hale düşmüştür. Bir süre evliliklerini ayakta tutabilmek için çabalasa da sonunda pes eder. Ama aslında her ikisi için de ayrılık nedenleri göründüğü gibi değildir.
Karşılaştıkları günün akşamında Esra arkadaşı Zeyno’ya geçmişte yaşadıkları için Ozan’dan bir özür beklediğini söylerken, Ozan yardımcısı Musa’ya Esra’nın onu zamanında nasıl da kolayca gözden çıkardığını öfkeyle anlatır. Ancak ikisinin de farkında olmadığı şey birbirlerini gördüklerinde ne kadar etkilendikleridir.
Ertesi gün Ozan’dan gelen telefonla Ozan’ın geçmişte yaşattıkları için özür dileyeceğini ve barışmak isteyeceğini zanneden Esra giyinip süslenip Ozan’ın ofisine gider. Ancak Ozan’ın niyeti bambaşkadır. Boşanırken parası olmadığı için Esra’ya nafaka verememiş olan Ozan içi para dolu bir zarf çıkarıp Esra’nın önüne koyar. Asıl niyeti para için kendisini terk ettiğini düşündüğü Esra’ya iyi bir ders verip canını yakmaktır. Aşağılanmak için çağırıldığını anlayan Esra zarfı yırtıp atar ve Ozan’a eskisinden daha da çok öfkelenerek ayrılır yanından.
Şimdi kırılan gururunu tamir etme sırası Esra’dadır. Ozan’ın şirketinin stajyer ilanını gören Esra planını yapar. İlana başvurup Ozan’ın şirketine girecek ve ancak Ozan eskisi gibi kendisine tekrar aşık olup ayaklarına kapandığı zaman onun hayatından çıkacaktır.
Tabii Esra’nın planını gerçekleştirmesi kolay olmaz. Esra’nın başvurusunu çöpe atan Ozan onu asla çevresinde görmek istemediğini söyler. Esra ise Ozan’ı nereden vuracağını çok iyi biliyordur. ‘Bana tekrar aşık olmaktan korkuyorsun. Korkmasaydın alırdın beni işe.’ der. Esra’ya korkmadığını ispat etmek isteyen Ozan Esra’nın restini görür ve onu işe alır. Esra stajyer olarak girdiği şirkette Ozan’ın kendisini gördükçe etkileneceğini ve kısa zamanda yelkenleri indirip Esra’ya tekrar aşık olacağını sanmaktadır. Ancak Ozan çok değişmiştir. İşler sandığı kadar kolay ilerlemeyecektir.