Serinin İçeriği
Blood and Sand (2010-2011)
Gods Of Arena (2011)
Vengeance (2011-2012)
War Of The Damned (2012-2013)
Konu:
Spartacus: Blood And Sand
Arenada efsaneler kanla yazılır... Rome dizisinin tarihi gerçekçiliği 300 filminin görsel mükemmelliğiyle buluşuyor, tarihin en asi kahramanı Spartaküs, televizyonu fethediyor. 2010'un en ses getiren dizisi Spartacus: Blood and Sand.
Romalıların ihanetine uğradı, köleliğe zorlandı ve bir gladyatör olarak yeniden doğdu. Çizgi roman estetiğinin ve ileri görsel efekt teknolojilerinin tüm nimetlerinden yararlanılarak çekilen Spartacus: Blood and Sand, yurdundan ve sevdiği kadından koparılan bir adamın, kanlı arenalarda küllerinden doğuş öyküsünü anlatıyor. O artık ateşli tutkuların esiri olmuş ve gaddarca yönetilen bir dünyada mücadele vermek zorunda. Spartaküs hayatta kalmak için sıradan bir adamdan ve bir gladyatörden çok daha fazlası olmalı. O, bir efsaneye dönüşmeli. Tarihin en asi kahramanı, televizyonu fethetmeye hazırlanıyor. Spartacus: Blood and Sand ile Romalıları dize getiren efsanenin doğuşuna tanıklık edeceksiniz. Galler kökenli Andy Whitfield'ın Spartacus'ü canlandırdığı yapımda, Türk izleyicilerin Xena / Zeyna olarak tanıdığı Lucy Lawless da rol alıyor.
Spartacus: Gods of the Arena bizi Spartaküs’ten öncesine, Capua’da yepyeni şampiyonların doğduğu bir döneme götürüyor. Gladyatörlük efsanesinde derinlere inerken, ideallerine bağlı yaşayan kahramanımız Spartaküs’ün yerini zevk düşkünü Gannicus alıyor.
Yeni karakterler ve akıl almaz mücadelelerin yer aldığı Spartacus: Gods of the Arena, Spartaküs’ün başkaldırdığı çarpık düzenin nasıl geliştiğini ekranlara taşıyor. Spartaküs’ün henüz ayak basmadığı Batiatus’un gladyatör okulu, zevk ve sefa düşkünü şampiyonu Gannicus’un omuzlarında yükselişe geçmiştir. Okulu babasından devralmayı bekleyen Batiatus, gladyatörlerini en yüksek mertebede dövüştürmek için her türlü entrikayı çevirmeye hazırdır. Tabii sadık eşi Lucretia her zamanki gibi planlarının en büyük destekçisidir. Eski arkadaşları Gaia’nın da yardımıyla güç kazanmak ve Capua’yı yönetmek için sınır tanımayacaklardır. Bu yeni diziyle Spartacus: Blood and Sand’de tanıştığımız karakterlerin bulundukları noktaya nasıl geldiklerini öğrenirken, Batiatus’un okulunun adım adım nasıl yozlaştığına, hırs ve ihanetle değişen hayatlara tanıklık edeceğiz. Gods of the Arena’da, arenada olduğu kadar Batiatus’un evinde de gerilim dorukta olacak.
Spartacus: Vengeance
Spartaküs M.Ö. 73'te kendisiyle birlikte Capua'daki Quintus Lentulus Batiatus'un gladyatör okulundan kaçan 77 arkadaşıyla Vezüv Yanardağı'na sığındı. Küçük bir Roma ordusunca kuşatılan kaçaklar, bir uçurumdan aşağı inerek Romalı askerleri şaşırtıp kaçmayı başardılar. Spartaküs, kendisine katılan ve sayıları 100 bine ulaşan kaçak köle ve gladyatörlerle Lucania'ya doğru yürüdü. Amansız bir çatışma sonucunda Publius Varinius'u yendi ve Thuria ile Metapontion kentlerini yağmaladı. Spartaküs artık Güney İtalya'ya egemen olmuştu. Roma Senatosu birden tehlikenin farkına vardı. M.Ö. 72'de iki konsülün yönetimindeki güçler Spartaküs'ün üzerine gönderildi. Spartaküs onları yendikten sonra kuzeye, Alpler'e doğru yürüyüşe geçti. Gallia Cisalpina valisi onu durdurmaya çalıştıysa da, yenilgiye uğradı. Köle ordusu artık Alpler'i geçebilir ve güvenlik için de dağılabilirdi. Ne var ki, kimse İtalya'dan ayrılmak istemedi. Spartaküs, ister istemez güneye yürümek durumunda kaldı. Lucinia'ya geri dönen ordu, orada ilk kez Marcus Crassus'a yenildi. Spartaküs, Sicilya'ya geçmeyi tasarlayarak Messina'ya çekildi. Onları kaçırmaya söz veren korsanlar sözlerinde durmadı. Crassus köleleri kuşattıysa da, Spartaküs kuşatmayı yararak çekildi. Daha sonra, M.Ö. 71'de, savaşmakta direnen köleler Romalılarca kılıçtan geçirildi. Romalı general Pompeius, Spartaküs'ün ordusundaki çok sayıda kaçağı yakalayıp öldürdü. 6000 kişiyi tutsak alan Crassus, Appia Yolu boyunca tümünü çarmıha gerilir
Spartacus: War Of The Damned
Gaius Claudius Glaber öldü. Yenilgisinin ardından aylar geçti ve Spartacus ile komutanları Crixus, Gannicus ve Agron’un liderliğindeki isyancılar ordusu Roma’da zafer kazanmaya devam ettiler. Özgürleştirilen köle sayısı binleri bulunca artan isyancı topluluğuyla, Roma’nın en güçlü ordularını bile zorlayan bir güç ortaya çıktı.
Spartacus tüm Roma İmparatorluğunu yıkmaya artık her zamankinden daha kararlı. Ashur’un ölümünün ardından, Naevia ve Crixus yeni güçleri ve hırslarıyla tek bir vücut gibi dövüşürken, Gannicus her zaman hayatı dolu dolu yaşama isteğiyle yatağını güzel ve tehlikeli Saxa ile paylaşıyor.
İsyancılar hep birlikte kanlı mücadelelerde çarpışıyor ve kaçınılmaz son için hazırlanıyorlar: Roma’yla büyük bir savaş.
Roma Senatosu en zengin Romalı’dan yani Marcus Crassus’tan yardım ister. Güçlü ve zeki bir politikacı olan Crassus rakibine saygı duymakta ve Glaber ile ondan öncekilerin yaptığı hataları tekrarlamak istememektedir. Crassus genç ve hırslı Julius Ceasar ile birlik olarak, Spartacus ve isyanı yok etmeye karar verir.
Efsanevi yolculuğun destansı sonu, Spartacus: War of the Damned daha önce görülmemiş bir savaş başlatacak.
Tr Dublaj Versiyonu İçin Tıklayınız.