Konu: Lise, bir tür kabul görme yeridir. Kendine nasıl yer bulacağınla ilgilidir. Çocuk veya yetişkin değilsindir ve bu durumun yarattığı sancı, çevrendeki neredeyse herkesin de aynı şekilde kıvranıyor olmasından dolayı arşa değer.
Lise hayatını anlatan diziler arasında “Freaks and Geeks” bütün bu hezeyanları olduğu gibi, tüm gerçekçiliğiyle anlatmasıyla diğerlerinden farklı bir yerdedir. Yazık ki 18 bölüm sürmüştür, zira kimse gerçeklerden hoşlanmaz. Biraz “Beverly Hills: 90210” şaşaası, biraz “Dawson’s Creek” duygusallığı olsaydı belki, elimizde birkaç sezonluk bir dizimiz olabilirdi.
Yapımcısı Jude Apatow’a nazarımda bir hayli kredi kazandıran ve Paul Feig tarafından yaratılmış “Freaks and Geeks”, 1980 yılında “McKinley High” öğrencisi bir grup gencin hayatlarını aktarıyor bize. Fazla zeka pırıltısı gerektirmeden, iki grup öğrenci var elimizde. “Freak” diye tabir edilenler asiler, derslerde başarısızlar, sert müzik dinliyorlar, ot içiyorlar, illegaller. Daniel Desario (James Franco), Nick Andapolis (Jason Segel) ve Ken Miller (Seth Rogen)’dan müteşekkil kadromuz özgüven problemleri ve ebeveynlerle olan anlaşmazlıklar gibi sıkıntılı konuları aşmaya çalışırken, izleyiciye empati kurma şansı veriyor.
“Geek” ünvanlılarımız kısaca hakir görülüyorlar ve pek tabii sınav notları fena değil, beden eğitimi hariç. Sam Weir (John Francis Daley), Neal Schweiber (Samm Levine) ve Bill Haverchuck (Martin Starr) aile ile okuldaki kısıtlı sayıdaki ilişkileri dışında sosyal hayattan uzak kalan, platonik aşklara meyilli hatta bazen hala biraz çocuk karakterler olarak dizinin güldürü unsurunun çatısını oluşturuyorlar.